Pazartesi, Mart 08, 2010

Kendi bindiği dalı kesen sektör

Bu aralar herkesi bir dijital merakı sardı. Ama yalan yanlış, kör topal... Çünkü bu sektörün içindeki genç arkadaşlar maalesef kendi menfaatleri için sektörlerini bitirme ve batırma yolunda çok önemli hatalar yapmakta. Tutup da aynı tuzağa düşüp dimdirekt yapılan manipülasyonları yazacak değilim ama dijital iletişim ve sosyal medya konusunda yapılan spekülatif tanım ve önem atamalarına karşı diyecek bir çift sözüm var.

Öncelikle, asıl disiplin "iletişim"dir, dijital iletişimcilerin de bu iletişim disiplinini öğrenmesi ve anlaması gerekir. Sadece yapmış olmak için yapılan dijital kampanyalar ya da sadece "kafa sayısı"na endekslenmiş sosyal kampanyalar saçmalıktır. Ayrı bir stratejisi ve tamamlayıcı niteliği olmayan her türlü www.yaptimoldu.com cabalari etkili birer iletişim malzemesiymiş gibi paketlenmemelidir. Ya da gerçek hayatta asosyal ve üretici zihniyetli markalar dijitalde sosyalleşmeye zorlanmamalıdır. Dolayısı ile bu hatalara çanak tutan, yalan yanlış ve ötesinde niteliktan bağıumsız bir ölçümleme sistemi de özendirilmemelidir.

İkincisi, dijital iletişimle ilgili arkadaşlar reklamcıları dinlemesinler. Çağımız reklamcıları acımasız bir fiyat reklabeti içinde gittikçe çaresizleşmiş ve yaralanmış, dolayısı ile her türlü yalana en namzet nesildir. Onları dinlemek size bir şey öğretmez, bilakis onların maşaları haline gelirsiniz. Hiçbir reklam ajansı aslında sizden faydalanmak niyeti ile size yaklaşmaz, tek amaç zapturapta alabilmek, hadi bilemedin pastadan pay alabilmektir. O reklamcılara ithafen de JWT'den Sean Boyle'un aşağıdaki eserini çalıyorum:


Şimdi bunca "çirkef" lakırdıdan sonra gelelim bu yeni dünya içinde -bence- dijitale nasıl bakmak gerektiğine.

Size anlatılan tüm pazarlama yalanlarını unutun. Dijitale birer pazarlama gurusu olarak değil birer insan olarak bakmaya çalışın. Hatta size biraz ilham vereyim:


Şimdi, internetin ilk doğduğu dönemleri hatırlayın. Nasıl tanımlandığını; "Siber alem", "Dijital dünya"... Neden? Çünkü internet sizin reklam yapmanız için yaratılmış tek yönlü yeni bir mecra değil, yeni bir yaşam platformu, entellektüel açıdan başka bir gerçeklik. Mevcut sistemin kontrol edemediği, tüm zorbalıklara rağmen bağımsız kalabilen ve bireyin bambaşka hayat/hayatlar deneyimlemesine imkan veren bir yapı.

Şimdi onu kendi pazarlama konvansiyonlarınızı gözeterek paralellendirin. Bu evrendeki markalarınızı, o evrende de yaşatmak için ne yapmak gerekir?
1. Bu evrende genel müdürlükleriniz, fabrikalarınız neyse; o evrende kurumsal siteniz o.
2. Bu evrende markanızın ambalajı, ruhu, deneyimi neyse; orada marka siteniz o.
3. Bu evrende mağazalarınız, satış noktanız neyse, orada da sanal mağazalarınız o. 4. Bu evrendeki müşteri hizmetleri hattınız neyse, o evrende (artık) twitter hesabınız o.
5. Bu evrende yaptığınız CRM, CEM, sadakat faaliyetleri neyse, orada facebook'tan yapabilirsiniz.
6. Burada yaşayan bir markaysanız, orada da yaşarsınız.

Öte yandan bu evrende var olan tüm medya orada da var; TV, sinema, gazete, dergi... Sadece başka formatlar, başka tanımlar ve başka kurallarla. Bu evrende markalı eğlence ya da ürün yerleştirme varsa, o evrende de var... Burada iyi yaptığınız ne varsa, orada da iyi yapabilmenizin önünde hiç bir gizemli engel yok. Bilmediğinizi, anlamadığınızı sanmayın. Ajansınıza ısrarla bu evrende neyi iyi yaptığınızı aktarın ve onlardan bunu dijitale taşımalarını isteyin.

Ama öte yandan da bu evrende yapmayı bilmediğiniz hiçbir şeyi öbür evrende "size söylenildiği gibi" aynen yapmayı da kabul etmeyin, etaflıca düşünün.

Örneğin, eğer bu evrende müşterileriniz ile iletişiminiz yoksa tutup da hiç düşünmeden facebook grubu kurmayın. Grup kurma teklifini değerlendirirken gerçek yaşamda neden bu ilişkiyi kurmadığınızı düşünün. Kendinizle zayıf ve önemsiz bir ilişki kurulacağını bile bile sosyalleşmeyin. Ya da kurumsal sitenizden markayı da satmaya çalışmayın, yarı üretici yarı tüketici dili kullanmayın, marka sitenizi ayırın. Ve her yeni reklam kampanyası ile tabelalarını değiştiren bir marka değilseniz, her reklam kampanyası ile paralel reklam sitesi yapılmasını kolay kolay kabul etmeyin.

Son ukalalık olarak, bu evrenin sınırlarlarının olmadığını dijitalde yapılan her şeyin tüm dünyada aynı anda yayında olduğunu unutmayın. Dolayısı ile Amerika'da bir ay önce yapılanın burası için yeni olduğunu düşünmeyin, doğrudur, orada yapılanı buradakiler henüz görmemiş olabilir, bir tek kişi görse bile etrafına yayacaktır. Ve tabi ki kendi ürününüzün taklit edilmesi sizi ne derece rahatsız edecekse, ajansları da fikirlerinin kopyalanması rahatsız etmektedir.

Hiç yorum yok: