Perşembe, Kasım 05, 2009

%4+%4. Dön de PR bültenini ört!

Ne biçim başlık ki bu?

Şöyle ki Seth Godin'in blogundan haberini aldığım bir comScore araştırması beni güldürdü.

ABD’de reklam tıklamalarının %85’i internet kullanıcılarının %8’lik bölümünden geliyormuş. Bu %8'i de %4'lük sık kullanıcılar ve %4'lük ortalama kullanıcılar oluşturuyor. Amerikan internet kullanıcılarının %84'ü ise internet reklamı tıklamıyor.

Benzer bir araştırma Türkiye’de yapılsa sonuçlar çok da farklı olmaz herhalde. Üç aşağı, beş yukarı... Ya da bugün %85 değil de yarın %85..

Dolayısı ile oranları aynen korursak, Türkiye'de tıklanan bir reklam alanı/linki, %85 ihtimalle ortalama her internet reklamının ulaşabileceği %8’lik bir kitleye ulaşıyor.

Diğer %92’ye ulaşmak için ekstra taktik, bunun içindeki tıklama yapmayan %84'e ulaşmak için de bildiğin pazarlama stratejisi bilmek gerekiyor.... Sürpriiiz!

Etrafta “x tıka ulaştık” diye hava atan "webci"lerin hepsi aslında aynı ve herkesin erişebileceği insanlara erişmiş durumda, bir hata yapmadıysan o x’e zaten ulaşır olman gerekiyor demek ki.

Türkiye’de MSN verilerine göre bu %85’i getiren x ne olmalı biliyor musunuz?

2 milyonun üzerinde (tahmini 2120 k)

Bir dijital kampanya zaten “vasat” olmak için bile bu erişimi sağlamalı.
Dolayısı ile Türkiye’de şimdiye kadar vasat kampanyalar bile parmakla sayılabilir durumda.... Eğer "nicelik odaklı" düşünürsek durum bu!

Ben kendi adıma, asla o x'leri başarı olarak görenlerden ve etkilenenlerden değilim, yapı itibarı ile nitelik odaklıyım. Bazen x'in onda birine erişmek çok daha yüksek karlılık sağlayabilir. Ama benim için bile burada tehlikeli bir yan var. Çok az marka dijital pazarlama başarısı için sadece ve sadece yüksek internet tüketimi olan (techno savvies) kitlesini hedefler. Ancak rakamlar bize 2 milyonu aşmadıkça zaten her şeyi tüketen bu kitle dışına ulaşmış olmayacağını, en iyi ihtimalle tıkların %15'inin sıradan insanlara ulaşacağını gösteriyor.

Dolayısı ile hepimizin oturup biraz daha farklı dijital iletişim yolları geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor. Mesela satın alınmış medya alanları(bought media)yerine daha fazla sahip olunan (owned media) ya da kazanılan (earned/social media) üzerine araştırma yapmakta fayda var.

De mi ya...