Reklamcılıkta bazı klişeler vardır ki, bilirsiniz ki iyi bir prodüksiyonla bu klişeler her seferinde kendini izletecektir. Mesela çocuk ve hayvan sevimliliklerini herkes severek izler, ya da herkesin dansederek eşlik ettiği bir cıngıl(jingle) muhakkak dillere pelesenk olur, bir şekilde şaşıran/şaşırtılan ünlüler de daima dikkat çeker... Vs. vs.
İşte o klişelerden biri daha; ünlü insanları taklit eden (ya da havalı olmaya çalışan) aslında pek tipsiz sıradan insanlar.
İzlerken önce kendime çok şaşırdım, bu kadar klişe bir reklam kampanyasına bunca tecrübeme rağmen hala gülüyor olmam bana harip geldi. Sonra acaba Mısır filmi diye mi sevdim diye düşündüm, ne de olsa yıllardır Türk olmanın kompleksini taşıyor ve Avrupalı meslektaşlarımızın gerisinde olmaktan bilfiil gocunuyoruz. Hazır bizden beterini bulmuşken; "Aferin Mısırlılara, bak enikonu reklam çekmişler canım" diye içimden bir küçümseme geçivermiş olabilir ben görmeden.
Sonra biraz daha izleyince buldum. Uzun süredir bu ülkede bu kadar naif ve samimi bir reklam görmediğimi farkettim. Etraf abartılı prodüksiyonlar ve iddialı reklam filmleri ile dolu. Kendini ve kültürünü sahiplenen ve bu sahiplenmeyi samimi bir tonda verebilen hemen hemen hiç reklamımız yok. Mesela 'Lay's'in "Yiyin gari" teyzesi bile, o "yerel" duruşunun ardında o kültürü zerre sahiplenmeyen, sadece Amerikan bir pazarlamacının yıldız olarak bir yerliyi kullanığı besbelli bir kampanya. (çok kompleks bir cümle oldu ama anlayan anlar)
Ama Kahire Leo Burnett'in filmlerinde olan; has, saf, samimi, mütevazi ve esprili bir Mısırlılık hali. Bravo yönetmen her kimse ve yaşasın komplekssiz hakların kardeşliği!
klişe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
klişe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pazartesi, Eylül 10, 2007
Cuma, Mayıs 25, 2007
İyi yönetmenler bizi klişeden kurtarır
Sanırım reklamcılıkta en çok kullanılan ve klişeleşmiş yöntemlerden biri de erkek-kadın farklılıkları üzerinden marka iletişimi yapmak. Ayrı gezegenler Mars ve Venüs hikayesi: Birinin alışverişi, öbürünün televizyon önünde futbol izlemesi, birinin duygusallığı, öbürünün bir türlü büyüyemeyişi... Bu temalar onbinlerce defa, belki de daha fazla kullanılmıştır dünya üzerinde. Eğer bira markası ya da erkek dergisiyseniz, sadece kadinları tiye alan reklamlar yaparsınız, eğer kadın dergisiyseniz erkeklerle dalga geçersiniz, yok eğer iki cinse de hitap ediyorsanız ikisini de kullanabilirsiniz.
Ancak her klişede olduğu gibi bu klişe de hepimizi tüketmiş, bitirmiş, sıkmış ve usandırmıştır. Ancak her klişede olduığu gibi eğer bu klişede de yeni bir şey yapabiliyor, yine de şaşırtabiliyorsanız koca bir aferini hakedersiniz.
İşbu The Mail gazetesi reklam filminde ben "koca aferin"imi filmin yönetmenine veriyorum, çünkü bir klişe ile o kadar güzel başetmiş ve oyunculukları öyle iyi yönetmiş ki, bir sonraki planı tahmin etse bile insan kendini izlemekten alamıyor.
İzlerken kendimi tutamayıp gülmeme şaşırdım, şaşırmama da sevindim.
Ancak her klişede olduğu gibi bu klişe de hepimizi tüketmiş, bitirmiş, sıkmış ve usandırmıştır. Ancak her klişede olduığu gibi eğer bu klişede de yeni bir şey yapabiliyor, yine de şaşırtabiliyorsanız koca bir aferini hakedersiniz.
İşbu The Mail gazetesi reklam filminde ben "koca aferin"imi filmin yönetmenine veriyorum, çünkü bir klişe ile o kadar güzel başetmiş ve oyunculukları öyle iyi yönetmiş ki, bir sonraki planı tahmin etse bile insan kendini izlemekten alamıyor.
İzlerken kendimi tutamayıp gülmeme şaşırdım, şaşırmama da sevindim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)