Perşembe, Eylül 13, 2007

Bir anda burnuma çocukluğumdaki kokular geldi


Bir markayla duygusal bağı olmak ne demektir, bir anda onu hatırladım. Aslında o markayı ne kadar seviyor olduğumu, benim için heler ifade ettiğini.

Bunu bir reklam mı yaptı, yeni ürünlerden birine mi bayıldım, bir satış noktasında ürünü denedim de ondan mı heyecanlandım... Hayır. Sadece yıllar önce elimde tuttuğum ve belki de dünyadaki her şeyden daha hayran edici bulduğum bir oyuncağın (benim bile değildi) resmini görünce hatırladım. Evet, ben bir Nintendo çocuğuyum. PS2, PS3, Xbox hepsinden önce benim hayatıma Nintendo girmişti ve ben onu çok sevmiştim. Japonlar bu bağı kullanmayı yeni akıl ettiler ve etrafta Game&Watch oyunları dolaşır oldu. Ben her şeyin "Vintage"ını severim hesabı.

Bu arada keşke yıllar önce bize Game&Watch (halk arasında "geymvoç") markasını değil de Nintendo'yu öğretselermiş, o zaman Wii'den önce Cube'la, DS'le de dünyayı sallarlardı.

Hiç yorum yok: