Salı, Ekim 16, 2012

Aslını inkar

Bu aralar mutasyon sürecindeymişim ve snunda bir reklamcıya dönüşecekmiş gibi geliyor korkuyorum. Tam anlamı ile bok gibi geçen bir yazdan çıkarken ve daha epey bokun önümde olacağının bilinci ile günlerdir izleyip de beğendiğim bir işi nereme sokacağımı düşünürken bir blogum olduğunu hatırladım. Sevgiyle değil bir üşengeçlikle hatırlamış olmamdan utanıyor ve neyi suçlayacağımı bilmiyorum. Olsun varsın, güzel işler yapan her taze beyne selamlarımla son dönemlerde en beğendiğim işleri biraz paylaşayım;

Water is Life! - DDB NY






Bu işi neden beğendiğim belli. Son derece dtandart bir brief içinde, bağış yapacak kültürün 'yoksayma' eğilimi içindeki kaçış alanlarını çok iyi anlayan ve anlatan bir iş. Sadece lümpenliğimizi ve yüzeyselliğimizi yüzümüze vurmuyor, aslında çağı değiştirebilecek bir gücü -yani interneti- nasıl kullanıyor olduğumuzu da sorgulatıyor. Hele ki sadece hava atmak için Foursquare ya da Pinterest kullanan ve Instagram'da görgüzülük antı olabilecek potansiyeli olan bir memleketin insanı olarak etkilendim.

Ne yalan söyliim

1 yorum:

halim dedi ki...

Düşünme biçiminizden ve dilinizden ETKİLENDİĞİMİ söylememe -lütfen- izin verin.Tebrikler.