Pazartesi, Eylül 10, 2007

Bu klişeyi neden beğendim

Reklamcılıkta bazı klişeler vardır ki, bilirsiniz ki iyi bir prodüksiyonla bu klişeler her seferinde kendini izletecektir. Mesela çocuk ve hayvan sevimliliklerini herkes severek izler, ya da herkesin dansederek eşlik ettiği bir cıngıl(jingle) muhakkak dillere pelesenk olur, bir şekilde şaşıran/şaşırtılan ünlüler de daima dikkat çeker... Vs. vs.

İşte o klişelerden biri daha; ünlü insanları taklit eden (ya da havalı olmaya çalışan) aslında pek tipsiz sıradan insanlar.

İzlerken önce kendime çok şaşırdım, bu kadar klişe bir reklam kampanyasına bunca tecrübeme rağmen hala gülüyor olmam bana harip geldi. Sonra acaba Mısır filmi diye mi sevdim diye düşündüm, ne de olsa yıllardır Türk olmanın kompleksini taşıyor ve Avrupalı meslektaşlarımızın gerisinde olmaktan bilfiil gocunuyoruz. Hazır bizden beterini bulmuşken; "Aferin Mısırlılara, bak enikonu reklam çekmişler canım" diye içimden bir küçümseme geçivermiş olabilir ben görmeden.

Sonra biraz daha izleyince buldum. Uzun süredir bu ülkede bu kadar naif ve samimi bir reklam görmediğimi farkettim. Etraf abartılı prodüksiyonlar ve iddialı reklam filmleri ile dolu. Kendini ve kültürünü sahiplenen ve bu sahiplenmeyi samimi bir tonda verebilen hemen hemen hiç reklamımız yok. Mesela 'Lay's'in "Yiyin gari" teyzesi bile, o "yerel" duruşunun ardında o kültürü zerre sahiplenmeyen, sadece Amerikan bir pazarlamacının yıldız olarak bir yerliyi kullanığı besbelli bir kampanya. (çok kompleks bir cümle oldu ama anlayan anlar)

Ama Kahire Leo Burnett'in filmlerinde olan; has, saf, samimi, mütevazi ve esprili bir Mısırlılık hali. Bravo yönetmen her kimse ve yaşasın komplekssiz hakların kardeşliği!



Hiç yorum yok: